"Çiftçilerimizin sorunlarını tespit edecek bir komisyon oluşturalım"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Sungurlu İlçe Başkanı Yasin Şahin, ilçede çiftçilerin sorunlarını tespit edecek bir komisyon oluşturulması gerektiğini söyledi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Sungurlu İlçe Başkanı Yasin Şahin, ilçede çiftçilerin sorunlarını tespit edecek bir komisyon oluşturulması gerektiğini söyledi.

MHP İlçe Başkanı Yasin Şahin, yaptığı açıklamada, ilçede büyük oranda geçim kaynağının tarımdan sağlandığını belirterek, çiftçilerin borçlu olduğunu, kımıldayacak hallerinin kalmayarak muzdarip durumda olduklarını ifade etti.

İlçede çiftçilerin sorunlarını tespit edecek bir komisyon oluşturulması gerektiğini vurgulayan Şahin, “İlçemiz çiftçilerinin sıkıntılarını ciddi anlamda dinleyecek, tespit edecek bir komisyon oluşturulmalıdır. Milletvekillerimizin bu konuyu meclis gündemine getirmeleri ve üreticilerimizi borç sarmalından kurtarmaları gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi ilçe teşkilatı olarak, teşkilat binamızda her Perşembe günü çiftçilerimizin sorunlarını dinlemek ve beklentilerini gerekli makamlara ulaştırmak için bir komisyon oluşturmuş bulunmaktayız.

Tüm çiftçilerimizi İlçe teşkilat binamıza davet ediyor, çiftçilerimizin sesi olacağımızı belirtiyorum. Üreticimizin borç batağından kurtulup refah seviyesini yükseltmesi için çiftçiliğin mezara gömülmemesi için üzerimize düşeni yapmak bizlerin boynunun borcudur.” dedi.

Çiftçinin bütçesinin açık verdiğinin altını çizen Şahin, "Çiftçinin bütçesi açık vermekte ve bu açık bankalara borçlanarak kapatılmaktadır. Bu durum sürdürülebilir değildir. Çünkü böyle sürdürülmesi her geçen yıl daha yüksek miktarda borçlanmak demektir. Hükümet çiftçimizi aldatmamalı" diye konuştu.

Yasin Şahin, TBMM Genel Kurulunda torba kanun teklifi üzerine yapılan görüşmeler de MHP vekillerinin değindiği konuları şöyle sıraladı:

ÇİFTÇİMİZİN KREDİ BORCU ON DÖRT YILDA TAM 152 KAT ARTMIŞ

 "Çiftçimizin kredi borçları, 43 milyar lirası Ziraat Bankasına, 30 milyar lirası diğer bankalara ve 7,5 milyar lirası tarım kredi kooperatiflerine olmak üzere, 80 milyar lirayı aşmıştır.

Çiftçimizin üründen elde ettiği gelir, faizle kabaran borçlarını karşılamamaktadır. Çiftçiler kendi mülklerinde bankaların ortakçısı, yancısı durumuna düşmüştür. Bankalar ağa, çiftçiler ise maraba konumuna gelmiştir. Çiftçimizin tarlası, bahçesi, neyi varsa ipoteklidir. Çiftçilerimiz alın teriyle ekmeklerini kazandıkları arazilerini haraç mezat satmak zorunda kalmaktadır.

ÇİFTÇİLERİN KREDİ BORÇLARI İÇİN ÖDEYECEĞİ FAİZ YÜZDE 3 OLMALI

Çiftçilerin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan takipteki borçları ile TEDAŞ'a olan tarımsal sulamaya dair elektrik borçları yeniden yapılandırılmaktadır. Tarım Bakanı Sayın Faruk Çelik tarafından 14 Şubat 2017 günü yapılan açıklamada üreticiye yüzde 3 faiz uygulanacağını duyurmuştur. Ancak, maddede çiftçinin ödeyeceği faiz yüzde 5 olarak belirlenmiştir. Hükümet çiftçimizi aldatmamalı, Tarım Bakanının sözü çiğnenmemelidir. Bu itibarla, çiftçi tarafından ödenecek faizin oranı mutlaka yüzde 3 olarak değiştirilmelidir.

TARIMSAL SULAMADA KULLANILAN ELEKTRİK İÇİN DÜŞÜK TARİFE BELİRLENMELİ

TEDAŞ'a olan tarımsal sulamaya dair elektrik borçlarının faizsiz ve beş yılda eşit taksitlerle yapılandırılması olumlu olmakla birlikte bu borçların tümüyle ödenebilmesi için taksit süresinin on yıl yapılması yönünde talep bulunmaktadır. Ayrıca, çiftçimizin maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla tarımsal sulamada kullanılan elektrik için ayrı ve daha düşük tarife belirlenmelidir.

ÇİFTÇİMİZ BORÇ VE FAİZ SARMALINDAN MUTLAKA KURTARILMALI

Tarımsal desteklemeler mutlaka artırılmalıdır. Çiftçi Ziraat Bankasından kredi alamayınca özel bankalara yönelmekte ve yüksek faiz ödemektedir. Ziraat Bankası çiftçiyi daha fazla desteklemeli, yüksek faiz ödemekten kurtarmalıdır. Ayrıca, bankaların talep ettiği ücret, komisyon, ipotek, sigorta ve masraflar düşürülmelidir. Çiftçimizin sorunlarına duyarsız kalınmamalı, tarımın yapısal sorunlarını çözecek, tarımsal girdi yükünü azaltacak ve tarım sektörünü yeniden ayağa kaldıracak tedbirler acilen alınmalıdır. Tarıma dört elle sarılmış, tarımda sanayileşmiş ve tarım ürünleri ihraç eden ülkelerin gelecekte söz sahibi olacağı unutulmamalıdır.”