MHP'den izdivaç programlarına tepki

MHP Sungurlu İlçe Başkanı Yasin Şahin, televizyonlardaki izdivaç programlarına tepki göstererek, izdivaç programlarının artık rahatsızlık verici boyutlara ulaştığını iddia etti.

MHP Sungurlu İlçe Başkanı Yasin Şahin, televizyonlardaki izdivaç programlarına tepki göstererek, izdivaç programlarının artık rahatsızlık verici boyutlara ulaştığını iddia etti.

 

 

 

MHP tarafından evlilik programlarının aile kurumuna olumsuz etkilerinin araştırılması önergesinin görüşülmesine ilişkin önerisinin kabul edilmemesini eleştiren Şahin , “Aile toplumun yapı taşıdır. Aile bozulursa toplum da bozulur. Söz konusu programlara ilişkin yoğun şikâyet vardır” ifadesini kullandı.

MHP Sungurlu İlçe Başkanı Şahin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle dedi: “MHP MYK Üyesi ve Osmaniye Milletvekili Doç. Dr. Ruhi Ersoy’un, TBMM genel kuruluna sunduğu meclis araştırma önergesi kabul edilmemiştir. Sosyal bir yara haline gelen izdivaç programları, geleneksel kültüre ve ahlaki değerlere zarar vermektedir. Meclisin bu konuda bir an önce çalışma yapması gerekmektedir. Aile toplumun yapı taşıdır, aile bozulursa toplum da bozulur, söz konusu programlara ilişkin yoğun şikâyet vardır. Vatandaşlar BİMER’e, Cumhurbaşkanlığına, ilgili kurumlara dilekçeler, mektuplar yazmakta, Sivil Toplum Kuruluşları çeşitli organizasyonlarla, imza kampanyalarıyla farkındalık yaratmaya çalışmakta ve kamuoyu genel olarak bu programları zararlı bulmaktadır. RTÜK başkanının izdivaç programları ile ilgili “çığırından çıktı” sözlerini hatırlatıyoruz. RTÜK İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanının da “günlük şikâyetlerin tamamına yakınının evlilik/izdivaç programlarına yönelik” sözlerini hatırlatıyoruz. Bu kadar yoğun şikâyet alan izdivaç programlarına RTÜK’ün bir çare bulamamaktadır. TBMM’nin duruma el koyarak toplumun yararına gerekeni yapması gerekmektedir.

Televizyonlar, gündüz kuşağında daha çok kadınları ve çocukları hedef kitlesi olarak belirlemiştir. Eğer toplumun bu kesimleri o saatlerde, o vakitte televizyon karşısında vakit geçiriyorsa daha anlamlı yapımlar üretilmelidir. Devletin ve milletin zor süreçlerden geçmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Milletinin değerleriyle var olabilmesi siyasal bir söyleme dönüşüyorsa milli kültüre ait değerlerin güncellenmesi geleneksel kültürümüze ait yayınlar yapılması, üniversitelerin Türk Halk Bilimi bölümlerindeki bilim insanları ile senaristlerin, yapımcıların, yönetmenlerin bir araya gelmesi ile sağlanabilir. UNESCO Türkiye Milli Komisyonunun başarılı çalışmalar yapmaktadır. Dünya miras listesine alınan değerlerimizin sadece listede yer alsın mantığı ile üzerinde çalışılmamaktadır. Bu değerlerimizin sanatta işlenmesi ve dolayısıyla da popülerleşerek yaygınlaşmasını sağlamamız gerekmektedir. Şehitlerimizin emaneti olan şehit ailelerimize yeterli ilgi gösterilmiyor, şehit ailelerinin yaşadığı gerçeklikler üzerinden “şehitlik ve şehadet” kavramları açısından da farkındalık yaratacak, milli ve manevi değerlerimize uygun yayınların yapılabilir. Ülke olarak eğitim ve kültür konularında sorunları aşmakta zorlanıyoruz. Cumhurbaşkanı da “eğitim ve kültür” konularında öz eleştiri yapmıştır.

Bugün televizyonlarda siyaset uzmanları, terör uzmanları, diplomasi uzmanları, Anayasa uzmanları boy gösteriyor ama bir kültür stratejisiyle ilgili, eğitim stratejisiyle ilgili, politik olmayan, insana dokunan ve proje üreten kişiler göremiyoruz. Toplumun değer yargılarıyla oynayan, kültürel yozlaşmaya neden olan ahlaki değerleri ayaklar altına alan izdivaç programlarının kapatılması konusunda gündem oluşturan destek veren ve konunun güncellenmesini sağlayan herkese teşekkür ediyoruz”.