Fatih Doğan, pandemi döneminde yazmaya başladığı ve yaklaşık 5 yılda tamamladığı kitabını, ülkemiz için mücadele veren tüm isimsiz kahramanlara ve şehitlerimize ithafen kaleme aldığını belirtti.
Türkiye’nin gündemini yıllarca meşgul eden terörizmin, güvenlik boyutu kadar askeri, ekonomik, siyasal ve sosyal problemlere de neden olabilecek bir sorun olarak karşımıza çıktığını anlatan Fatih Doğan, 1980’li yıllarda etnik ayrılıkçı terörü temsil eden PKK ile başlayan sürecin dini motifli örgütlenmeler olan El Kaide, DAEŞ ve FETÖ’nün faaliyetleri ile devam ettiğini ifade etti.
Türkiye’nin terörizmle mücadelede tecrübeli devletler arasında gösterildiğini kaydeden Doğan, “Ancak terörizmin değişen dinamikleri incelendiğinde 11 Eylül sonrası terörist yapılanmalar dini motifli terörizm ile birlikte yeni terörizm çağından olarak ifade edilmektedir. Asimetrik ve hibrit tehdit unsurlarının var olduğu bu dönemde DAEŞ, Hizbullah ve FETÖ örgütleri de hibrit tehdit yöntemleri ile devlet otoritesini sarsmayı, yıkmayı ve istikrarı bozmayı hedeflemiştir.” dedi.
Fatih Doğan, “Dini motifli şiddet” olgusundan “dini motifli terörizm” kavramına dönüştüğünü, “İslam” ve “terörizmi” yan yana getirilmek istendiğini “İslam Düşmanlığı” adının “İslamafobi” olarak lanse edildiğini aktardı.
Kitabı özellikle gençlerin okuması gerektiğini vurgulayan Doğan, üniversiteler ve istihbarat akademilerinde de okutulmasının gerektiğinin altını çizdi.
Bugüne kadar ki bilgi, birikim ve araştırmalarını kaleme alan Fatih Doğan’ın “Batının Yeni Hurafesi Cihatçı Başkaldırı” adındaki kitabı özellikle yakın tarihteki terör olaylarına ışık tutması bakımından tüm vatandaşların kitaplığında yer alması gereken önemli bir kaynak nitelinde…
Berikan Yayınevi tarafından ilk baskısı 2.500 adet basılan ve 320 sayfadan oluşan kitap satışa sunuldu.
Fatih Doğan, imzaladığı kitabını Yazı İşleri Müdürümüz Recep Şeyhoğlu ve Muhabir Aydın İncel’e hediye etti.
YORUMLAR