MHP Sungurlu İlçe Başkanı Yasin Şahin, Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) taşeron işçilerine de kadro verilmesi gerektiğini belirtti.
MHP İlçe Başkanı Yasin Şahin, KİT’lerde çalışan taşeron işçilerin kadroya alınmasına ilişkili yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:
“Başta muhterem genel başkanımız Devlet Bahçeli olmak üzerinde, milletvekili arkadaşlarımızla üzerinde ısrarla durduğumuz, Tüm platformlarda dile getirdiğimiz, “Taşeron Yasası”, Özel olarak ta “Kamu İktisadi Teşebbüslerinde çalışan taşeron işçilerinin kadroya alınması” hususlarında İşçilerimizden gelen talepler üzerine çalışmalarımız devam etmektedir.
Anayasamızın; 5.maddesi; “Devletin temel amaç ve görevlerini”, 49.maddesi “Çalışma hakkı ve ödevini”, 55.maddesi ise “Ücrette adaletin sağlanmasını” düzenlemiştir.
Bir bütün olarak baktığımızda, Devlet; Toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışacak,
Çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları, çalışmayı desteklemek ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacak,
Çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alacaktır.
Başta belirtmek gerekir ki, “Taşeron İşçileri”nin durumu, bu hükümlere asla uygun değildir.
Ücretleri düşük ve adil değildir, Sosyal yardımlardan yararlanamazlar, Ücret ve çalışma şartları hayat seviyesini yükseltmek, insan olarak maddi ve manevi varlığının gelişmesi için asla yeterli değildir, İş güvenceleri iki dudağın arasındadır, iş güvenceleri yoktur, Bu işyerlerinde çalışma barışını sağlanamamıştır, Bunlara başka ilaveler yapmamız mümkündür.
İşte bunun için, MHP, Seçim Beyannamelerinde; “Köleliği andıran işçi çalıştırma düzenine son verileceğini” taahhüt etmiştir. MHP’nin, 7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesinde konuyla ilgili taahhütleri aynen;“Örgütsüzlüğü, güvencesiz çalışmayı, kayıt dışılığı ve kuralsızlığı tetikleyen, insan onuruna yaraşır düzgün iş tanımını yok sayan, çalışma hayatının dengelerini bozan işçi çalıştırma düzenine son verilecektir.”
“ Alt işveren(taşeron) işçilerinin artan sorunları çözüme kavuşturulacak, çalışma şartları ve ücretleri acilen iyileştirilecek, iş güvencesi, yıllık ücretli izin, fazla mesai ücreti, kıdem tazminatı gibi hakları güvence altına alınacaktır.”
“Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro verilecektir”
“Geçici ve mevsimlik işçilerin yaşadığı sorunlar çözüme kavuşturulacak, emeklilikte aranan prim gün sayısını tamamlayabilmeleri için çalışamadıkları süreler için borçlanma imkânı getirilecektir.”
“Mevsimlik ve kampanya işlerinde çalışan tarım işçilerinin sağlıksız çalışma şartlarına maruz kalmaları önlenecek, ekonomik ve sosyal hakları ile ulaşım, barınma, beslenme, eğitim, sosyal güvenlik ve sağlık alanlarında yaşadıkları sorunlar giderilecektir” Şeklindedir.
1 Kasım 2015 Seçim Beyannamesinde de benzer taahhütler yer almıştır. Milliyetçi Hareket Partisinin Seçim beyannamesinde yer verdiği hususlar, samimi düşünceleridir. Oy devşirmeye yönelik sıradan beyanlar değildir.
Çünkü MHP, “Taşeron işçiliğini”, “Köleliği andıran işçi çalıştırma düzeni” olarak görmektedir. Böyle olduğu için de MHP, “Taşeron İşçilerine” seçim beyannamelerinde yer vermekle kalmamış, Genel Başkanımız Seçim Meydanlarında konuyu ısrarla dile getirmiştir.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli “Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilerine kadro verilmesini” defeatle dile getirmiştir. Keza, TBMM Oturumunda da, birçok milletvekili arkadaşımız, “Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilerine kadro verilmesini” Hususunu gündemden düşürmemişler ve kamuoyunun oluşmasında önemli katkılar sağlamışlardır.
Bugün “Taşeron işçilerine kadro” verilmesi aşamasına gelinmesinde, MHP’nin gayretlerini vatandaşımızın takdir edeceği beklentimizdir.
Cumhurbaşkanı ve Çalışma ve Sosyal Bakanı Sayın Jülide Sarıeroğlu açıklamalarına göre, Genel ve Katma Bütçeli İdarelerle, Belediye ve İl Özel İdarelerinde çalışan “Taşeron İşçiler “ 4/b’li olarak kadroya alınacaktır. İfade edilen toplam sayı 850-900.000’dir.
Yapılan açıklamaya göre işçiler sınava tabi tutulacak, devamında güvenlik soruşturması yapılacaktır. Yaş ve eğitim şartı aranmayacaktır.
Sınav ve güvenlik soruşturmasını aşanlar çalıştıkları işyerinde kadrolu çalışmaya başlayacaklardır. 4/c kapsamındakiler 4/B’li olacaklardır.
Mevcut ücretleriyle çalışacak işçilerin, tayin hakları bulunmayacaktır. İkramiye alacaklardır.
Mevsimlik işçilerin çalışma süreleri en fazla 4 ay uzatılacaktır... Hükümet yetkililerinin açıklamaları arsında, KİT’lerde çalışan “taşeron işçiler” in durumu yer almamıştır. Yansıyan bilgilere göre, KİT’lerde çalışanlar bu haklardan istifade edemeyecektir.
Ancak biz; Sayın Cumhurbaşkanının “ Bu işte taşeron olmaz” beyanını önemsiyoruz. Genel ve Katma Bütçeli İdarelerde, Düzenleyici ve denetleyici Kurumlarda, Belediyelerde ve Özel İdarelerde çalışan toplam 850-950 Bin kişiye kadro verirken, KİT’lerde çalışanları ayırmak, Başta Anayasa’nın “eşitlik” ilkesine aykırı olacaktır. Konuya “ emek” olarak baktığımızda, KİT’lerde çalışanlar, bizzat doğrudan “üretim süreçlerinde” yer aldıkları için, daha yoğun emek sarf etmektedirler.
Biz hiçbir ayırım yapılmadan, tüm taşeron işçilerine kadro verilmesi gerektiğini, KİT’lerin ayrılmasının, “Hak ve Adalete” , “hakkaniyet ve ahlaka” uygun olmayacağını düşünüyoruz. KİT’lerde toplam 40.000 civarında, Taşeron işçisi olduğu göz önüne alındığında, KİT çalışanlarının sayısı, kadro verilecek toplam sayının, %5’i mertebesindedir. Devletimiz büyüktür. Devlete düşen hak ve hakkaniyettir. Adalettir. Devlet, birilerine kadro verirken, birilerini mahrum bırakamaz. Kaldı ki, KİT’lerde çalışan taşeron işçileri de, bu ülkenin kalkınmasına, üretimine, önemli katkılar sağlayan fedakâr arkadaşlarımızdır. KİT’lerde çalışanların bu imkanlardan mahrum edilmesi, şiddetle huzura ihtiyacımız olduğu bu dönemde, toplumsal barışa ve huzura da katkı sağlamayacaktır.
Tekrar Başa dönersek, Sayın Cumhurbaşkanının “ Bu işte taşeron olmaz” beyanını önemsiyoruz. Genel ve katma Bütçeli idarelerde, belediyelerde, Özel İdarelerde, Düzenleyici kurumlarda “”taşeron olmaz” ise, KİT’lerde de taşeron olmaz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının, Hükümet yetkililerinin, Sayın Cumhurbaşkanının beyanlarını önemsemelerini bekliyoruz.
KİT’lerde çalışanlara kadro verilmemesi; Yasanın Ölü Doğmasına, Binlerce emekçinin mağdur olmasına, Binlerce emekçinin umutlarının sönmesine, Toplumsal barışın bozulmasına sebep olacaktır,
Bu ve diğer birçok sebeple; MHP olarak dilek ve talebimiz, KİT’lerde çalışan “Taşeron İşçilerine” de kadro verilmesidir. Çünkü, MHP; Hiçbir işçimizin, “Köleliği andıran işçi çalıştırma düzeni” ne, Layık olmadığı görüşündedir.
Tasarıya, KİT’lerde çalışanların dahil edilmemesi halinde, Bu haksızlığı ve adaletsizliği gidermek için, MHP olarak her türlü girişim ve gayreti göstereceğimizi belirtiyoruz."
YORUMLAR