TSO Başkanı Behiç Akkaş, OSB’ye yapılan yatırımların ilçeye büyük bir hareketlilik getireceğini ifade ederek, şehrin kısa zamanda nüfus açısından büyüyeceğini söyledi. Behiç Akkaş, şunları ifade etti: “Yeni yeni fabrikalarımız temel, proje aşamasında adım adım takip ediyoruz. Sungurlu’muzda işsizlik bitecek. Ancak bazı sorunları da beraberinde getirecek, bunlara hazırlıklı olmamız gerekiyor. Nedir bunlar?
En önemlisi konut ihtiyacımız. Burada neler yapıla bilir? Sungurlu Belediyesi 1 yıl içerisinde inşaat başlatacak müttehitlerimizle toplantılar yaparak. Belediye tarafından alınan vergi, harç, ruhsat bedeli vesaire… Ya da müttehitlerimizi en iyi bir şekilde ne, nasıl uygunsa kolaylıklar sağlayarak, önümüzdeki dönemde çıkacak konut sorununu bir nebze çözme aşamasında adım atması gerekiyor.
Sungurlu nüfusunun çok hızlı bir şekilde artacağından, şehir içinde ciddi bir trafik sorunu olacak. 24 saatte 3 vardiya çalışacak fabrikaların gidiş ve dönüşleri esnasında inanılmaz sıkıntılar yaşanacaktır. Bununla ilgili ilçe belediyesi şehir içinde gidiş ve dönüş yollarını, şehir içinde dur-kalk kısa süre park levhalarını ve kameralarını şimdiden ayarlayıp çözümler üretmek varken yaptıklarına bakın!
Sungurlu halkının sorunlarına çare aramayan - bulamayan belediye başkanı ve ekibi nelerle uğraşıyor;
SUNGURLU’NUN SORUNLARINI BIRAKTILAR…
Maalesef ki, belediye başkanı, yardımcıları ve bazı belediye meclisi üyeleri asıl işleri olan Sungurlu’nun sorunlarını bıraktılar, Ticaret ve Sanayi Odasının seçimleri için çalışıyorlar. Sokak sokak geziyorlar, sizlerde görüyorsunuz seçimlere müdahale ediyorlar.
Meslek gruplarında listelere aday bulmakta zorlandıkları için “seni yazdım, onu yazdım, bunu yazdım” diyerek üyelerimize baskı yapmaktadırlar. Listelerde isimlerine itirazı olan üyelerimiz, odamız tarafından hazırlanan dilekçelerle seçim günü itirazlarını yapabilirler. Sizi istemediğiniz yere kimse yazamaz yazarsa mahkeme ye verin seçme seçilme hakkı kanunu diye bir şey var.
ÜYELERE BASKI VE TEHDİT UYGULANIYOR
Çok ciddi bir baskı ve tehdit uygulanıyor üyelerimize… “İş yeri ruhsatlarını iptal ederiz, denetimleri sıkılaştırıp cezalar yazarız. Sizlere işaretle pusulalar vereceğiz, bunları takip edeceğiz. Eğer verdiğimiz işaretli oy pusulaları çıkmazsa her türlü yetkilerimizi kullanacağız” diyerek Sungurlu tarihinde görülmemiş kepazelikleri, rezillikleri yaşıyoruz.
Bu konuda üyelerimiz rahat olsun, hiç bir şey yapamazlar, korkmayın. Sizin en doğal hakkınız olan oylarınıza, kimse sizin özgür iradenize ipotek koyamaz. Bu gibi durumlarda sizler ne yapacağınızı iyi bilirsiniz.
BURASI MUZ CUMHURİYETİ DEĞİL..
İlerde sizlere bir cezai uygulamada yapamazlar, avukatlar ordusuyla sizlerin hakkını korumaya hazırız. Korkmayın burası muz cumhuriyeti değil, ülkenin kanunları ve kuralları var.
Siz üyelerimizin içi rahat olsun, hukuki ve siyasi alanlarda hakkınızı aramak bizim boynumuzun borcudur.”
KISSADAN HİSSEEE…
Belediye başkanı‚ geniş-rahat makam koltuğunda huzursuzca kımıldandı. Sesine daha bir otorite katarak kapıdaki ihtiyara seslendi;
-Ne istiyorsan‚ söyle amca!
-Şey‚ efendim. Benim bacaklarından özürlü bir torunum var.
-Anlaşıldı, anlaşıldı. Belediye aracılığıyla dağıtılacak tekerlekli sandalyeleri duydun‚ ondan istiyorsun. Kusura bakma‚ sayısı az. Başvurular alınacak‚ sonra kura çekilecek. Şansına artık.
-Yok, efendim‚ onun için gelmedim. Torunumun tekerlekli sandalyesi var.
-Eee… Derdin nedir öyleyse?
-Tekerlekli sandalyesi var da‚ rahatça dolaştıramıyoruz. Başka şehirlerde belediyeler yardımcı oluyormuş. Onlara uygun otobüsleri veya dolmuşları oluyormuş. Ama bize şimdilik kaldırımları düzenleseniz yeter. Kaldırımların başlangıcıyla sonuna bu arabalarla kolayca geçilecek yerler yapsanız diye talepte bulunacaktım.
-Oooo amca‚ her gelenin bir talebi var. Belediye boş mu duruyor sanıyorsun. Çoğu yerin kaldırımı bile yok‚ önce onlarla uğraşmalıyız. Hele bir eskisi şekliyle tüm kaldırımları bitirelim‚ birkaç sene sonra da ek bütçe olursa‚ kaldırım girişlerine baktırırız. Öyle he demeyle olmaz her iş.
-Ama birkaç sene demek‚ torunumun ve onun gibi yaşamak zorunda olanların‚ en güzel çağlarını evde hapis geçirmesi demek.
-Bak amca‚ ben koskoca belediye başkanıyım. Herkese bu kadar vakit ayırırsak işimiz var.
O sırada başkanın yardımcısı telaşlı bir halde içeri girdi;
-Efendim trafikten aradılar!
-Noldu büyük bir kaza mı olmuş? Çok ölen mi olmuş‚ nedir bu telaşın?
-Bir çocuğa araba çarpmış.
Başkan sakinleşerek‚ koltuğuna doğru adım attı.
-Ne yapayım yahu‚ her kazaya belediye başkanı mı koşacak. Amca sen de çık artık. Görüyorsun işlerimiz var.
İhtiyar adam‚ boynu bükük dışarı yürüdü. Başkanın yardımcısı devam etti;
-Efendim‚ …çocuk‚ …çocuk sizin torununuzmuş.
Belediye başkanı‚ sendeleyerek koltuğuna oturdu. Gözünün önünde önce torununun gülen yüzü canlandı‚ sonra da tekerlekli bir sandalyede ağlayışı.
Titrer gibi bir sesle;
-Az önce çıkan ihtiyarı çağırın çabuk.
İhtiyar adam kapının önündeki koltukta başı önde oturuyordu. Çağrılınca içeri biraz heyecan‚ biraz çekingenlikle girdi;
-Buyurun.
-Amca‚ söz veriyorum kaldırımları yaptıracağım ama nolur beddua ettiysen geri al.
-Kırıldım ama beddua etmedim.
-Nolur o zaman‚ torunum için dua et.
O esnada telefon çaldı‚ başkanın uzanmayacağını anlayan yardımcısı telefonu açtı‚ sonra başkana uzattı;
-Kızınız arıyor efendim.
Kötü haber bekleyen başkan‚ dudaklarını ısırarak konuştu;
-Aaa..aloo
-Baba‚ az önce kızıma araba çarptı ama…
-Eee..evet‚ durumu nasıl? ..ba..bacak..ları
-Merak etme‚ sadece burnu kanamış. Biz hastanedeyiz‚ duyar da merak edersin diye aradım.
Başkan ağlayışı duyulmasın diye hızla kapattı telefonu.
Yardımcısı diğer telefonu uzattı;
-Efendim diğer telefonda emniyetten arıyorlar. Kazayı yapan şoförü tutuklamışlar. Şikâyet tutanağı için bekliyorlarmış‚ aileden birinin gelmesi gerekiyormuş.
Başkan‚ hâlâ kapıda bekleyen ihtiyara dalgın dalgın baktıktan sonra;
-Bıraksınlar‚ gitsin. Makamın hırsına kapılıp‚ burnumuz büyüyünce‚ Mevla’mın bizi ikaz için gönderdiği bir vesile o. Biz alacağımız dersi aldık‚ onun bir suçu yok‚ suç bizim. Şikâyetçi değiliz‚ bıraksınlar…
Alıntı: Ahmet Ünal ÇAM
YORUMLAR