FARENİN GÜCÜ
Yakup Aksungur

Yakup Aksungur

SORU-YORUM

FARENİN GÜCÜ

19 Ekim 2020 - 09:13

Hayvanlar alemi içinde korkusuzluğun timsali aslan olarak bilinir. Her canlı eşlerine, yavrularına bir zarar gelmesi durumunda elinden geldiği kadar kendini savunur. Ama başarılı olur ama başarısız olur.

Allah her canlı ve cansız nebati belirli bir düzen içinde birbirine ikram eder. Bu değişmez bir kanundur. Aslanın avladığı bir avı, kendisi, eşi, yavruları yediği gibi sırası ile kurtlar, çakallar, tilkiler, akrabalar, böcekler ve sonuçta karıncalar yer. Hayvanlar aleminde böyle bir döngü devam eder gider. İnsanlar haricinde hiçbir canlı yarın ki rızıklarını düşünmez. Onlar bilirler ki rızkı Allah verecektir. Ama biz hep hayvanların akıllarının olup, fikirlerinin olmadığını söyleriz. Onlar öleceklerini de bilmezler. Buna rağmen hiçbir zaman stoklama, şunu da üç beş gün sonra yiyelim demezler. Ama biz insanlar ne yapıyoruz? Şöyle bir muhasebe yapalım, nefsimiz bizi öyle esir almış ki, gözlerimizi ve vicdanımızı kör edip, aklımızı fikrimizi esir etmiştir. Şu iç günlük dünya da acımasız, duygusuz bir yaratığa dönüşmüşüz. Saygıyı sevgiyi yardımlaşmayı bir kenara fırlatmışız. Doğayı kirletmişiz, yeşili yakıp bitirmişiz. Acıma duygusunu rafa kaldırmışız. Makam, mevki, para hırsı ile inancımızı zayıflatıp, ahiretimizi düşünemez hale getirmişiz. Gayemizin ne olması gerektiğini, Cenab-ı Allah’ın bizi neden, nasıl, ne için yaratığını ona karşı insanlara karşı, doğaya ve dopğada ki canlılara karşı sorumluluklarımızın hesabının verileceğini, alınacağını, birbirimize karşı yaptığımız iyiliklerinde, kötülüklerinde, yardımlaşmanın da bizden sorulacağını bilmemize rağmen bunları aklımızdan çıkarmışız.

Yukarda ki başlığıma farenin gücü yazdım. Niçin yazdım dersem bunu kıssa bir hikaye ile anlatmak istiyorum.

Ormanın kralı, o günkü menüsünü yemiş, bir ağacın altında şekerlemesini yapmakta imiş. Derin bir uykuya dalmış, güzel güzel uyumakta imiş. Fakat yakınında ki çalılıkta bir fare bizim aslanın bir sağından, bir solundan, bir bıyıklarının yanından geçerek aslanın uykusunu kaçırmaya başlamış. Buna sinirlenen aslan bir pençe ile fareyi yakalamış.

-Nedir lan senin derdin, sen beni bilmez misin, ben orman kralıyım, beni neden rahatsız etin demiş.

Tir tir titreyen fare,

-Aslan kardeş özür dilerim, bir hata ettim, ne olur beni bırak. Gün gelir bende sana bir yardım ederim demiş.

Aslan kendi kendine gülümseyerek pençelerinin arasında ki titreyen zavallı fareye bakmış.

-Sen kimsin ki bana yardım edeceksin, kala kala bir cimcik fareye mi kaldım der. Defol der ve o kızgınlıkla fareyi bırakır. Tekrar uyumaya başlar. Birkaç hafta sonra bizim aslan avcıların atmış olduğu ağa tuzağa takılır. Bir türlü ağdan kurtulamaz. İyice yorgun ve bitkin düşer. Artık hayattan ümidini kesmeye başlamıştır. Tam o sırada güldüğü bıraktığı fare aslanı görür.

-Geçmiş olsun aslan kardeş, burada ne yapıyorsun der.

-Sorma avcıların ağına takıldım, çıkamıyorum.

-Seni buradan kurtarayım mı der.

-Nasıl kurtaracaksın, bu cüssenle ben çıkamıyorum bu gücümle der.

-Bekle geliyorum der.

Fare gider ne kadar eşi dostu arkadaşı, akrabası, çocukları varsa getirir. Hemen ağı kemirmeye başlarlar. Neticede aslanı avcının ağından kurtarırlar. Aslan şöyle bir düşünür, önceki söylediği sözlerden utanır. Fareden özür diler. Demek ki ne olursan ol, büyüklenmeyeceksin, mağrurlanmayacaksın, kendini dev aynasında görmeyeceksin. Bu makamda da, zenginliğinde de, siyasetinde de, ticaretinde de, yaşantında da böyle olmalıdır. Ne oldum demeyeceksin ne olacağım diyeceksin.

Gün gelir devletlerin devletlere, milletlerin milletlere, insanların insanlara ihtiyaçlarının olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Bir duvarın, çimentoya , kuma, suya, demire, tahtalara insanlara, ustalara çeşitli makinalara ihtiyacı vardır. Atalarımız şu sözleri boşa dememişlerdir;

‘Bin biliyorsan bir bilene danış’ ‘Danışan dağları aşmış, danışmayan ovada şaşmış’ ‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’ ‘Damlaya damlaya göl olur, damlacıktan sel olur’ bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Beyler! ‘Tek taştan duvar olmaz’

DÜNÜNÜ BİLEMEYEN, YARININI ASLA GÖREMEZ.

Herşey madde diyen şaşı dinliler

Türk-İslam fikrine karşı kinliler

Tezek yürekliler, turp beyinliler

Temelden berbatlar bizi ne bilsin.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar