“Bir ülkenin toprağını malını mülkünü canını namusunu özgürlüğünü savunmak için korumak için düzenli olarak devlet tarafından dizayn edilmiş askeri birliklerin tümüne ordu denir. Bugün ordumuzda Türk tarihinin Türk kahramanlığının yiğitlik ve cesaretin en muhteşem hatıralarını dünde bugünde tarihin altın sayfalarına altın harflerle yazmış ve yazdırmıştır. Millet geleneğinin en güçlü ifadesi olan ordumuz tarih içinde ki akışını gösteren ana damardır. İlham kaynağı da milletimizin kahramanlık ve fazilet pınarı olmuştur. Bu fazilet pınarı yıllardan Türk kültür deryasında aldığı feyizle imanla inançla gönülleri ferahlatmış ruhlara inanç ve heyecan katmıştır. Sıkıntılı günlerimizde sığınacağımız en önemli liman sevinçli ve mutlu günlerimizde iftihar kaynağımız olmuştur. Ordumuz tarih boyunca zaferden zafere koşan, milletimizin haysiyet ve şerefini koruyan kutsal bir milli bir ocaktır. Hem de inancımıza göre Peygamber ocağıdır. Mayasını tamamen asil Türk milletinin ve onun yüksek kültüründen örfünden inancından şuurundan tertemiz kanından alan bu ordu dünde bugünde yarında hep bizim canımız kanımız olmazsa olmazımız olmuştur, olmaya da devam edecektir. Ordu vatanı imanı muhafaza eder. Çünkü vatansız iman kazanılamaz. O ordular ki tarihin sayfalarına baktığımızda nice dinsizleri nice soysuzları dize getirmiştir. Onlara adaleti hakkı hukuku Allah’ın ilahi nizamını ilahi kelimetullahını öğretmiştir. Şanlı ordumuz binlerce yıldan beri Türk milletine ve zor durumlarda kalan herkese hizmet vermenin haklı gururunu mutlu bir Türkiye yaratmanın heyecanını yaşamış yaşatmıştır. Aziz Anadolu’nun bağrında tüten her ailenin, ocağının manevi temelinde yeşeren her ağacın kökünde dalında meyvesinde yaprağında emeği ve alın teri vardır. Allah’u Teala Ayetinde, ‘Ey iman edenler, onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanın, onların yanında olun. Bununla hem Allah’ın düşmanlarını hem de sizin düşmanlarınızı yenmiş olursunuz.’ buyurmaktadır.
Askerlik ocağı Türkiye Cumhuriyeti Devletini içerde ki ve dışarıda ki düşmanlardan korumak amacıyla asker, uzman, astsubay ve subaylardan oluşup üst rütbelere kadar gitmektedir. Osmanlı zamanında ise yeniçeri ocağıdır. Halk dilinde her ikisine de Peygamber ocağı denilmiştir. Türk milletinin de gönlünde kalbinde özel bir yeri vardır. Ocağın neferlerine her askerine Mehmetçik denmiştir. Hz. Peygamberimizin yolunu izleyen onun sözlerine tabi olan nice kahramanlar yetişip orduları ile çağ açıp, çağlar kapatmışlardır. Allah’ın emirlerini tebliğ edip sapıtmışlara satılmışlara yoldan çıkmışlara doğru yolu göstermek için nice Peygamberler ashapları evliyaları enbiyaları nice komutanları şehit olabilmek için Hak yolunda şehadet şerbetini içmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğundan kurucusu Osman Bey’den düzenli ordu kuran Orhan Gazilerden Murathanlardan Beyazıtlardan Fatih Sultan Mehmet Hanlardan Yavuzlardan Kanuni Sultan Süleymanlardan Abdülhamit Hanlardan, 623 sene süren imparatorluklardan ve ona müteakip Cumhuriyetimizin kurulmasında başta Mustafa Kemal Atatürk’ten, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve ismini saymakla bitmeyen paşalardan subaylardan Mehmetçiklerden oluşan kahraman ordularımızın sayesinde önce Allah’ın sonra onların sayesinde huzur içinde yaşamaktayız. Günümüzde ordusuna önem vermeyen devletlerin nasıl dağıldığını bırakın topraklarını korumayı namuslarını dahi koruyamamaktadırlar. Namusları tonilerin conilerin kucaklarında kalmaktadır. Demokrasi özlemi içinde olup dışardan yardım bekleyenlerin hepsi büyük hüsrana uğramışlardır. Her şeylerini kaybedip kucaklarında farklı renge sahip çocukları bulmuşlardır. Bugünlerde bakıyoruz basınımızda satılmış ordumuzdan bahsedilmektedir. Türkiye Cumhuriyetinin ordusu hiçbir zaman satılmamıştır. Ancak içlerinden bazı kanı bozuklar seceresi Ermeni ve Yahudilere dayanan bazı paşa görünümlü maşalar atmışlı yıllarda bir başbakanı asarak her on yılda darbe yaparak muhtıralar vererek, ‘Demokrasiye balans ayarı yaptım’ diyerek, seksenlerde ihtilaflar yaparak, 28 Şubatlarda faşizanca davranarak bu güzelim ülkeye hep sekte vurmaya çalışmışlardır. Seksenli yıllardan başlayıp bugüne kadar başımıza bela ettikleri PKK’sıyla, HDP’siyle, YPG’siyle, et tırnak gibi olduğumuz yazmaya dahi utandığım Alevi kardeşlerimizle Kürt kökenli kardeşlerimizle bizleri sağ-sol diyerek ayrıştırmaya çalışmışlardır. Ordumuzun ve Devletin her kademesine sızarak 15 Temmuz FETÖ hareketi ile bu ülkeyi Irak, Suriye, Mısır, Fas, Tunus, Cezayir gibi karıştırıp yok etmek istemişlerdir.
Kim mi bunlar?
Amerika’dan yardım isteyenler, FETÖ’den medet umanlar , Ermeni ve Yahudi kökenli içimizdekiler öğretmenine, hakimine, savcısına, polisine, emeklisine hakaret eden siyasiler PKK, HDP, YPG, İŞİD, Sosyal Demokrat geçinen insanlar, dini cemaatler altında devletin kuyusunu kazan dış güdümlü insanlar milliyetçiyim diyerek, bizleri aldatan milliyetsizler.
Bu millet dünde bugünde yarında kimin bu ülke için çalıştığını, gayret gösterdiğini, kimin kimin yanında olduğunu kimin kime kuyruk salladığını, kimin kime hizmet ettiğini bu ülkenin en iyi nimetlerinden yararlandığını, yan gelip yatanı da bu ülkeyi satanı da gayet iyi bilmektedir. Artık eskisi gibi demokrasi yolu ile gelemeyip darbelerle devleti soyup soğana çevirenlerin içlerinde ki urları temizlenmiş. Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenli, huzurlu, tam teçhizatlı donanmış Dünya’ya ferman okuyan ordusuna dil uzatmaya hiç hakları yoktur. Size bu milletin vekili demeye dahi utanıyorum. Sizlerin açık ihale ile nasıl satıldıklarınıza da halen de siyasi ihalelerle ileri ki günlerde de satılacağınıza inanıyorum. Amerika’dan medet umanlar, orduya ‘satılmış’ diyenler, birazcık Türk’lük gururunuz duygunuz İslam ahlak ve şuurunuz varsa, Necip, onurlu, şuurlu, faziletli, inançlı, ahlaklı, çalışkan, bu vatan için gazi olmuş, şehit olmuş, şu anda bile sizlerin varlıklarını koruyan, Türkiye Cumhuriyeti ordusundan ve insanlarından bir özür dileyiniz.
Ceddin deden neslin baban
Hep kahraman Türk milleti
Orduların pek çok zaman
Vermiştiler dünyaya şan.”
YORUMLAR