PAŞALAR VE MAŞALAR
Yakup Aksungur

Yakup Aksungur

SORU-YORUM

PAŞALAR VE MAŞALAR

01 Haziran 2020 - 09:30

“Ülkesini en çok seven, ülkesi için en çok çalışan kişidir.”  “Lafla peynir gemisi yürümüyor.” “İnsan ölür kalır eseri, insan ölür kalır semeri.” Demiş atalarımız.

Allah bu ülke için çalışıp gayret gösteren bir eser bırakan insanlarımızdan razı olsun. Bazıları da bırakın eserlerini canlarını feda etmişlerdir. Kimisi gazi kimisi şahit olmuştur.

Bu fedakâr insanları Tarih altın harflerle yazmıştır. Öyle fedakârlıklar yapmışlar ki Dünyada Adaletin, İnancın, Ferasetin, Ahlakın örneklerini sergilemişler. Kimisi beyaz kefenini giymiş Ordunun en önünde savaşmış, kimisi Peygamber Efendimizin hadisine mazhar olabilmek için, elinden gelen tüm gayretlerini sarf etmişlerdir. 

Onlar ki bu cennet vatanı bizlere, çocuklarımıza, torunlarımıza yurt kılmışlardır. Onlar ki arkasına bakmamışlar, şahsi menfaatlerini düşünmeden yerine göre bir dul kadın, yerine göre gözü yaşlı yetimler bırakmışlardır.

Asıl gayeleri hep ilahi kelimetullah olmuştur. Makam, mevki, yatları, katları olmamıştır. Onlar ki anadan çıplak olarak gelip tekrar iki metre bezle ve inançla cennete gideceklerini düşünmüşlerdir.

Birlikte istişare yapmışlar, birlikte düşünmüşler, birlikte karar almışlardır. Başarıya ulaşmışlardır. İşte ne zaman nefislerinin köleleri olmuşlar, ne zaman ki şeytanın atına binmişler, ne zaman ki inançlarını arka plana bırakmışlar, işte o zaman kaybetmeye başlamışlardır.

Osmanlıyı da içten içe birbirlerine düşürerek zayıflatıp böl parçala taktiği ile bitirmişlerdir. Dış güçler bu ülkeyi dininden, dilinden, kültüründen uzaklaştırarak zayıflatıp lokmalar halinde yutmuşlardır. Bu duruma getirirken hep içerden piyon olarak kullandıkları insanlarla başarmışlardır.

Aynı taktiği Yahudiler, Ermeniler, Masonlar, Siyonist güçler ülkemizde de uygulama gayretleri içerisinde olmuşlardır. İsimleri bizim gibi olan kişileri çeşitli dernekler, cemaatler, vakıflar, basın yayın organları kurdurarak faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.

Bir iki günlük projelerle çıkmamışlardır. Yerine göre beş yıllık, on yıllık hatta elli yıllık uzun soluklu alttan alta sessizce samanın altından su yürüterek bu planlarını uygulamışlardır. Yerine göre inançlarımıza, örflerimize, adetlerimize dil uzatmışlardır.

Bu pis emellerini, sosyal etkinliklerle, tiyatro, sinema, gazete, televizyon ve sosyal aktivitelerle gerçekleştirme yollarını seçmişlerdir. Bizleri etnik grup yolları ile ayrıştırmaya kalkmışlardır. Sünni, Alevi, Kürt, Çerkez diyerek bizi birbirimize düşürmüşlerdir.

Bir arkasından sağcı, solcu, faşist, komünist, inançlı inançsız diyerek sahnedeki rollerini figüranlar vasıtası ile oynatmışlardı. Devletin içine sızarak her meslekten belirli makam ve mevkilerde yerini alarak bu pis emellerine ulaşabilme arzularını göstermişlerdir.

Zaman içerisinde bunlarla da hedeflerine ulaşamayan dış güçler yer yer Demokrasinin önüne takozlar koyarak, Türkiye’yi sekteye uğratmışlardır. 1960 başlayan bir darbe ile halkın özgür iradesine balta vurulmuş, yıllarca vede hiç unutulmayacak bir kara leke olarak anılacak bir darbe yapılmıştır.

Darbe neticesinde bir Reisi Cumhuru intihara teşebbüs edecek hale getirmişlerdir. Bir Başbakan ve iki bakanını asmışlardır.  Milletin idaresine ambargo koyan bu geriden kumandalı ben onlara paşa demeye utandığım MAŞALAR bu ülkeyi karanlığa sürüklemişlerdir.

Artık bundan sonrada her on yılda bu uygulamayı hep yapmaya devam etmişlerdir. Yetmişlerde Muhtıralar seksenlerde Kenan Evren Darbesi. Kendi asli görevini yapmayıp birilerinin sahnelediği senaryolara alet olan bu maşalar ve dış güdümlü Ermeni Yahudiler ile ortaklaşarak hep bir çıban olmuşlardır.

28 Şubatlar, E Muhtıralar, Gezi Olayları en son 15 Temmuzlarla 1980 beri PKK, PYD, HDP ve daha başka siyasi manevralarla bu ülkeyi batırmaya çalışmışlardır. Tarihe altın harflerle yazılmış ve hiçbir zaman bu necip milletin kalbinde yaşayan Mustafa Kemal Paşalar, Barboros Hayrettin Paşalar, Gazi Osman Paşalar, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir Paşalar ve daha yüzlercesi bulunmaktadır.

Bunun yanında Demokrasiye balans ayarları veren Milletin dini değerleri ile oynayan postalları ile mescitlerimizi denetleyen pis elleri ile bacılarımızın başörtülerine uzanan bu milletin parası ile yat kat alan ve öldüklerinde lanetle anılan MAŞA bozuntularına Tarih hiçbir zaman affetmeyecektir, unutmayacaktır. En kötü Demokrasi en iyi zannedilen bin defa daha iyidir. Darbeden ziyade bu milletin inancına, örfüne, adetlerine kalbine girmeye dualarını almaya bakınız.

Halka Hizmet, Hakka Hizmet düsturunuz olsun. İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın.

Sağlıklı günler kavuşmak dileğiyle.

Sağlıklı Kalın Evde Kalın…”

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar