Yalnızlık Allah’a mahsustur. İnsanoğlu tek başına yaşayamaz. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de ‘Hepiniz birden Allah’ın ipine sarılınız, asla ayrılmayın.’ (Ali İmran 3/103) buyurmuştur. Birlikte hayır, ayrılıkta azap vardır. Dinimizin emirleri de bunu gerektiriyor. İşte ne zaman ki bu emirlerden uzaklaştık ise o zaman helak olmuşuzdur. Bunun örneklerini Osmanlı’nın yükselişinde görmüşüzdür. Birlik beraberlik ile yükselmiş dünyaya insanlık dersi hak hukuk adalet kardeşlik saygı sevgi yardımlaşma örneklerini sergilemişiz. Bizlerin bu dayanışma birlikteliğini İslam inançlarımız doğrultusunda yaşamamızı istemeyen düşmanlarımızda boş durmamıştır.
Bizleri birbirimizden ayıramayan bu dış güçler, Yahudiler, Hıristiyanlar, Siyonistler, Masonlar nifak tohumları ekerek bizi birbirimize düşürmüşlerdir. Önce parçalamışlar lokmalara ayırmışlar sonra da parça parça edip yutmuşlardır. Dünyanın üçte ikisine hakim olan bir imparatorluğu bitirmişlerdir. Şimdi yine boş mu duruyorlar ? hayır. İşte bunun örneklerini yaşıyoruz yaşamaktayız da. Bu emperyalist kana doymayan, kandan geçinen Amerika, Rusya, Çin, İngiltere, Almanya, Fransa velhasıl Avrupa devletleri birlik olarak karşısında ki İslam devletlerini bir bir dama taşı gibi yıkmıştır. Ortadoğu’ya demokrasi getireceğiz, savsataları yalanları ile bir bir bitirmiştir. Onlara bırakın demokrasiyi dünyayı zindan etmiştir. Irak, Suriye, Mısır, Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Lübnan, Pakistan, Arabistan, Afganistan, Doğu Türkistan inim inim inlemektedirler. Daha sayamadığım tüm İslam Alemi açlık sefalet altında feryat etmektedir. Buraları hep aynı taktikle yıkmıştır. Önce maneviyatlarından sonra kültürlerinden dinlerinden dillerinden koparmışlardır. İçlerine ajanlar sokarak, onları birbirine düşürüp, zayıflatıp, parçalayıp yok etmişlerdir. Bizim dilimiz gibi konuşan bizim dinimiz gibi yaşayan isimleri bizim gibi olan insanları kullanmışlardır. Bunları hep bir maşa gibi kullanmaya da devam etmektedirler.
O zaman şu soruyu kendimize bir soralım, Neden bizim dinimiz dışında ki bu devletlerde savaş yokta hep Müslüman devletlerde bu problemler yaşanmakta?
Basit bir örnek verecek olursak biz 1920’de savaştan çıktık. Almanya 1944’te savaştan çıktı. Arada yirmi dört yıl var. Almanya da taş taşın üstünde kalmamıştı. Ama Almanlar hemen bu savaşın yarasını nasıl sardılar da süper güç oluverdiler? Bizden işçi götürüp en ağır işte çalıştırdılar. Biz neden kalkınamadık? Bizim ülkemizin neyi eksikti de onlardan geri kaldık. Benim köyüme okul 1968 tarihinde yapıldı. Üç dört kuşak benim ebem, dedem, anam, babam, kız kardeşlerim cahil bırakıldı. Soruyorum, Anadolu’nun köyleri neden elektriksiz, susuz, yolsuz, sağlıksız, eğitimsiz kaldı? Suç bizi yönetenlerde mi idi, yoksa yönetenleri geri planlarda idare edenlerde mi idi? Neden altmışlarda, yetmişlerde, seksenlerde hep darbeler yapıldı? Neden yıllarca benim beraber iç içe yaşadığım ve halen kardeş bildiğim yazmaya ayırt etmeye bile utandığım Kürt ve Alevi kardeşlerimle beni karşı karşıya getirdi. Babam altmışları yaşadı sıkıntılarını çekti. Ben yetmişleri, seksenleri, doksanları balans ayarlarını on beş Temmuz’ları yaşadım, gördüm. Allah’ım inşallah o günleri bir daha göstermez.
Dün gezi olaylarını 15 Temmuz olaylarını 28 Şubat muhtıralarını, Müslüm Gündüz, Fadime Şahin, Ali Kalkancı senaryolarını tertipleyen senaryocular bugün de çeşitli tezgahlar kurma peşindeler. Ey Türkiye’nin şahlanmasını, kalkınmasını istemeyen Ermeni ve Yahudi tohumları o pis ellerinizi bizi üzerimizden çekiniz. Demokrasi ile yıkamadığınız, kurmuş olduğunuz piyon partilerle ulaşamadığınız hedeflerinize her on yılda yaptığınız darbeler ve entrikalarınızla artık ulaşamayacaksınız.
ARTIK TÜRKİYE BEŞTEN BÜYÜKTÜR. Bunu da dünyanın süper güç gibi gözüken Amerika’sında, İngiltere’sinde, Almanya’sında, Fransa’sında, İtalya’sında, İspanya’sında gördük. Allah’ım tüm dünyaya insanlık dersi verdi. Koronavirüste bunları gösterdi. Hepsi sınıfta kaldı, insanlarını bir çuval gibi mezarlara doldurdular. Hastalarını spor salonlarında tedavi ettiler, maske bulamadılar, perişan oldular. Ama benim ülkem ve yöneticileri dünyaya insanlık dersi verdiler. Yedi yıldızlı hastanelerimize, on numara doktorlarımıza, sağlıkçılarımıza, fedakar Başkanımıza, Bakanlarımıza, askerlerimize, polislerimize buradan bir vatandaş olarak teşekkür ediyorum.
İri olalım, diri olalım, bir olalım, hep birlikte Türkiye olalım.
Bir el bir eli yıkar
İki el bir yüzü yıkar.
EVDE KAL, SAĞLIKLI KAL.
YORUMLAR